29 Nisan 2011 Cuma

Prensler ve prensesler üzerine


Bu yandaki resimin ortasında yer alan yazıda herkezin anlayacağı bir slogan yazıyor;

''YAŞASIN CUMHURİYET''

Şimdi mutlaka bunun tuhaf olan yanı nedir diye düşünüyorsunuz. Sloganın ne içeriği, nede yazılış tarzı bir özellik taşımakta. Hemen söyliyeyim bunun özelliğini. Bu resim londra sokaklarında çekilmiş.

Yazan kişi haklı. Bu prensler yada prensesler biriyle çıkmaya başladı mı, al başına belayı. Sanki ne kadar işsiz güçsüz fotoğrafçı varsa bu iki gencin peşine takılırlar. Aylarca gazetelerin sütunlarını işgal ederler. Hele nişanlanacağız demesinler, en ciddiden saydığımız gazetelerin, televizyon ve radyo haberlerinin en ön haberleri olmaya başlarlar.

Bunlar ayrılmaya kalktılarmı, en az 6 ay bunların neden ve nasıl ayrıldıklarını, en müstehcen ayrıntılarına kadar  dinlemek zorunda kalırız. En yakın eş dostlarımızın hakkında bilmediğimiz konuları, bu luzumsuz kraliyet aile fertleri hakkında biliriz. Sanki hepimizi bir anahtar deliğinden bakmaya zorlarlar.

Hele hele bunlardan birileri evlenmeye kalkmasın, hayatımız kaydı. O günlerde bizleri komaya sokana kadar sabahtan akşama kadar gazeteden televizyona kadar aynı resimleri gösterirler, aynı masal düğünü hikayelerini dinletirler.

Hadi diyelim bu ingilizler kraliyette ulusal kişiliklerinin bir parçasını görürler falan filan. Peki diğer uluslara ne oluyor?

Bu sabah işe geldiğimde sekreterim yerinde yok. Belki bir şey olmuştur, gecikmiştir, diye düşündüm. Ama yarım saat sonra bir telefon. Hattın öbür ucunda benim son derece akıllı, sevimli, işgüzar sekreterim;

Bu gün izin almam gerekli, çok mühim. 
Ne oldu? Bir sorun mu var? 
Hayır. Dün akşam en yakın kız arkaşlarımla konuşup, karar aldık. Bu gün   William' la Kate' in düğününü canlı yayında izleyip, birlikte bir kaç keyifli saat geçireceğiz. Bende buluşacağız, birlikte yemek yapacağız. Şampanya içeceğiz.
Yahu çıldırdın mı? Bu gün yazman gerekli raporlar var. Yarın muhakak iletmemiz lazım.
İsterseniz cumartesi günü gelebilirim. Gelmemi istermisiniz? Bu gün gelmeyeceğim kesin. Sizde biraz anlayış gösterin, her ne kadar bir erkek olarak anlamasanızda. Siz zaten bu prensleri, prensesleri sevmeyen birisiniz. Yinede beni anlamaya çalışın. Arkadaşlarımla güzel bir gün geçireceğim.
Ne kadar saçma şeyler. Senin bu prenseslerle ne ilişkin var? Üstelik onlar ingiliz, özellikle bizim federal almanya cumhuriyetinin vatandaşları olarak cumhuriyeti savunmamız lazım. 
Dediğim gibi siz bir erkek olarak bunu alayamazsınız. Hemde beni öyle siyasi tartışmaya getirip, bu gün evde kalmamı önliyemezsiniz.

Baktım yapacak bir şey yok. Bir gün izin vermek zorunda kaldım. Raporlarıda kendim yazdım. Bu prensesler artık benim hangi gün ne işi yapacağımıda belirlemeye başladılar. İngilteredeki bir düğün benim iş hayatımıda etkiliyor.

Raporları bitirdikten sonra sekreterimin bilgisayarının ekranın üstüne, bir kağıda kalın kalemle yazdığım sloganı yapıştırdım;

ES LEBE DIE REPUBLIK (YAŞASIN CUMHURİYET)...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder