27 Temmuz 2013 Cumartesi

Gece ile gündüzün arasında..


Hiç bir sebebi yokken, gece yarısı uyanırsın, bir daha uyku tutmaz, oturup sabahı beklersin.

Dün gece bana öyle oldu. Ansızın uyandım. Belki sokaktan gelen bir sesin etkisiyle, belkide gördüğüm bir rüyanın neticesinde. Bilemiyorum. Ama kalktığımda uykum tamamen kaçmıştı. Saate baktım üçü birkaç dakika geçiyor.

Kendime bir kahve yaptım. Arka bahçeye çıktım, bir sigara içmek için. Gündüzün 37 dereceye ulaşan boğucu sıcaklığı gitmiş onun yerine gecenin şahane serinliği gelmişti. Masaya oturdum. Sabahı beklemeye karar vermiştim.

Uzakta yaşayan oğlumu, torunumu, gelinimi düşündüm. Şimdi mutlu ve yorgun bir uykuda olduklarına karar verdim.
.......
Hannover'e gitmem gerekiyor. O dostumu bu zor günlerinde yanlız bırakmak istemiyorum. Muhakkak bir ara vakit bulup en azından iki günlüğüne oraya gitmeliyim.
.......
Galiba önümüzdeki hafta toplantı için Bremen'de olacağım. Hiçte gidesim yok. Sonuç çıkmayacak bir mesele aslında.
.......
Şimdi aklımdan Yeşilköy geçiyor. Orada şimdi gün hafiften ağarmaya başlamıştır belkide. Rıhtımdan şimdi denize bakmak ne kadar güzel olurdu. Marmara yavaştan beyazımsı bir maviliğe dönüşecek. Eskiden çirozda sabahladıktan sonra kendimize fırından börek, çörek gibi şeyler alarak çay içmek için deniz kenarındaki kahvelerden birine gittiğimizde gördüğümü hatırlıyorum, bu beyazımsı maviliği. Eski dostlar birazdan uyandıklarında sevinçleri, üzüntüleri ile güzel bir yaz gününü yaşamaya başlıyacaklar. O geçiyor aklımdan. Uyuyordur şimdi. Bir kaç saat sonra uyandığında, 2500 kilometre uzakta birinin bu gece onu düşündüğünü ve hayalinde onu uyandırmamaya gayret ederek saçlarını okşadığını hiç bir zaman bilmeyecek.
.......
Yeniden kahve içiyorum. Yanılmıyorsam gökyüzü şimdi biraz aydınlanmaya başlıyor.
.......
Şu anda kuzeyimdeki uzak bir şehirde olduğunu, hatta hangi otelde olduğunu biliyorum. Seni düşünüyorum uzun bir süre. Sesini, konuşmanı, gözlerini, içtenliğini. 40 yıldır ayrı ülkelerin, ayrı dillerin insanları olmamıza rağmen, aynı şehirde doğmuş ve büyümüş olmanın verdiği, silinmemiş aynılıklarımızı.

Seni tekrar görmem lazım. Sadece bir kaç saat değil.

Hayat bazen hiç ummadığımız bir anda hiç düşünemeyeceğimiz kadar büyük bir hediyeyi bizlere vermeye hazır.
.......
Düşünüyorum, acaba bir kaç dakika sonra öleceğimi bilsem aklımdan geçen ne olurdu? Hiç şüphem yok, herşeye rağmen hayata teşekkür etmek geçerdi aklımdan.

Gün doğmaya başladığında huzurlu bir sabırsızlık sarmıştı beni...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder