31 Ekim 2012 Çarşamba

Muhteşem bir gün ve aklıma gelmeyen şarkı...

Bu gün her anlamı ile muhteşem bir gündü bu gün.  Geçtiğimiz son günlerin kışı andıran karlı, yağmurlu ve soğuk havası gitmişti. Günlük güneşlik hatta sıcak sayılabilecek bir hava vardı. Bu öğlen saatlerinde uzun zamandır görmediğim eski dostumla nehrin kenarındaki bir lokantanın bahçesinde açık havada yemek yedik, sohbet ettik. 

Yarın tatil günü olduğu için öğleden sonra yapmayı düşündüğüm bir toplantıyı iptal ettim. Bu işe sadece ben değil, en başta sekreterim olmak üzere bu toplantıya katılması gerekli olanlar da sevindi. Eve erken gitmeye karar verdim. 

Eve geldiğimde bu güzel günün tadını çıkarmaya kararlıydım. Renkleri koyu kırmızıdan başlayıp açık sarıda sona eren dökülmüş yapraklarla kaplı bahçede şezlonga oturup elime uzun zamandır okumak istediğim Golo Mann'nın (Thomas Mann'nın oğlu) 19. yüzyılın avrupa tarihi üzerine yazdığı bir araştırma ve inceleme ağırlıklı kitabı aldım. Bir kaç gün önce başlamıştım bu kitaba. Şahane bir yapıt. Felsefe eleştirisi ile tarih bilimin buluştuğu bir kitap. İnsan okudukça okuyası gelen kitaplardan biri bu. 

Ama bir saat kadar sonra okuduğum satırları anlıyabilmek için tekrar tekrar okumak zorunda olduğumu fark ettim. Bu bende bilinçaltının o anda bambaşka konularla meşgul olduğunun bir göstergesidir. Kitabı kapattım. Bir süre hiç birşeyle uğraşmadan gözlerimi kapadım. Ben genellikle böyle durumlarda aklımı neyin meşgul ettiğini anlamak için aklımı ''oluruna'' bırakırım. 

On, onbeş dakika sonra yavaş yavaş beni meşgul eden nesne kendini göstermeye başladı. 

Hayır, bu sefer ne sonuçlanmayan bir proje, ne de çözülmemiş güncel bir sorundu bu. 

Bu bir şarkıydı...
Yavaş yavaş aklımı, yüreğimi saran...
Türkçe bir şarkı olmalı diye düşündüm...
Ama ne müziği ne de sözleri aklımda. Ama eminim bu bir şarkı...

İşte o anda birdenbire sen geldin aklıma.  

Ve o şarkıyı mırıldanmaya başladım...

Kalbe dolan o ilk bakış,
Unutulmaz unutulmaz
Sevda ile ilk uyanış 
Unutulmaz unutulmaz
....
İlkbahar, yaz mevsim mevsim
bir kaç mektup birkaç resim
Yıllar geçse o bir isim 
unutulmaz, unutulmaz,
....
Sahil boyu boş yamaçlar,
İsim yazılan ağaçlar
Öpülen koklanan saçlar 
Unutulmaz unutulmaz
.....
Kah gülünür kah ağlanır,
Yollar gurbete bağlanır
İnsan unuturum sanır,
Unutulmaz unutulmaz

Kalbimde o anda sımsıcak sen vardın, ne 19. yüzyılın tarihsel aşamaları ne de felsefelerin yenilgileri, sadece sen...

İnsan unuturum sanır,
Unutulmaz, unutulmaz...

Muhteşem bir gündü bugün...
 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder