20 Mart 2015 Cuma

Güneş tutulması ve neden dedeler arslan terbiyecisi olamaz?

Bu gün güneş tutulmasını gördük. Güneşin sadece yüzde yetmişi kapanmasına rağmen hava sıcaklığı birden bire düştü ve kuşlar duyulmaz oldu.

Ama günün en ilginç olayı bu değildi.

Her cuma olduğu gibi torunumu anaokulundan aldım ve bizim eve getirdim. Günlük güneşlik bir gün oldugundan bahçedeydik.

Torunum bana bir ara, büyüyünce hayvanat bahçesinde bekçi ve hayvan bakıcısı olmak istediğini söyledi. Ben de laf olsun diye, bir sirkte arslan terbiyecisi olacağımı söyledim ve arslanlara, kaplanlara nasıl hünerler öğretmek istediğimi anlatmaya başladım. Tabii ki amacım torunumu güldürmek olduğundan, bu hünerler pek saçma şeylerdi. Pek sever böyle saçmalardan seçmeler anlatılmasını.



Ama nedense bu sefer hiç gülmedi. Yanıma geldi, elimi tuttu ve hüzünlü bir bakışla yüzüme baktı. Son derece ciddi ama teselli etmeye çalışan sesi ile;
Dede (bana türkçe dede der) bak şimdi sana söyliyeyim. Malesef arslan terbiyecisi olamıyacaksın. Sen artık bir dede olmuşsun, dedeler başka birşey olamazlar.
İşte bu laf oturdu.

Minicik bir çocuk bana yaşamın bu döneminde yepyeni birşeye başlamanın hemen hemen imkansızlığını hatırlatıyor, teselli ederek. Geleceğin çocuklarımıza, torunlarımıza ait olduğunun altını çiziyor.

Ama belkide bana olunabilecek en yüksek sıfatlardan birisinin dede olabilmek olduğunu yani daha üstünde bir şey yoktur, demek istiyor.

Bu kendi kendimi teselli için bulduğum bu ikinci açıklama daha hoşuma gitti.

Sağolasın küçük insan, haklısın. Düşünmemiz lazım bazen hayatın üstüne...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder