1 Mayıs 2015 Cuma

Şiddetçi bir toplumda 1 mayıs

Şiddet ile çocuk eğitileceğinden hiç şüphemiz olamaz. Modernlik icabı (ne anlama geliyorsa) fiziksel şiddet uygulamayanlar bile çocuklarına ruhsal şiddetten kaçınmıyorlar.

Ama bir yerde de haklılar, içine doğdukları toplumda, din şiddet temelli, dil desen en masumumuz ağzını açtığında ana, avrat dümdüz, ulusal gurur desen savaşlardan, asıp kesmelerden ibaret. 

Siyasi tartışmamız ise başlı başına vurdulu, kırdılı. Hayır, burada sadece devletin en üst sorumlularının külhanbeyi lugatından bahsetmiyorum. Sol-demokratik (?) kesimlerde iktidar partisinin başkanının eşine, onun kadınlığında hakareti sanki en doğal bir şeymiş gibi anlatabiliyorlar. En ''anlamlı'' pankartların üzerinde yıkan bir yumruğun resmi var, protesto meydanlarında.  

Kadınlarımız şiddet kurbanı olduklarında, hepimiz timsah gözyaşları dökeriz ama gazetelerin baldır-bacak sütünlarını zevkle okuruz.  

İste böyle bir toplumun yetiştirdiği çocukların bir kısmı devletin başına, bir kısmı da protesto yürüyüşünün başına geçtiklerinde ortaya çıkan görüntüler bunlar. Hele buna bir de, vergi paraları ile alınmış coplar ellerine geçtiğinde, kendilerini sadece polis degil, aynı zamanda yargı organı olduklarına inanan insanlarımız katıldıgında, her yıl tekrarlanan rezaletin bir yenisini ekleniyor.

İşte böyle kendi tarihindeki şiddetleri lanetlemekten, korkan toplumların kaderi. Şiddete dur diyebilmek, birey olarak, aile olarak ve toplum olarak temelli bir özeleştirinin sonucudur.

Bilmiyorum, sivil bir topluma yakışır bir 1 Mayıs görmeye ömrüm yetecek mi? diye yazmayı düşünmüştüm ama hemen vazgeçtim. Umarım torunlarımız biz yaşlara geldiklerinde, 1 mayısa yakışır sivil bir toplum görürler.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder